Doğu Akdeniz Hidrokarbon Rezervleri ve Hukuki Statüsü

13 Ekim 2011

Sonuç Bildirgesi;

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bir taraftan Türkiye'nin haklarını ihlal ederken, diğer taraftan da Kıbrıs sorununu Akdeniz deniz alanlarına yaymaktadır. Türkiye, 32° 16' 18" boylamının batısında Uluslararası Hukuktan doğan hakları olduğunu, bu haklarını saklı tuttuğunu, bu bölgede paylaşımın ilgili devletler arasında hakkaniyete uygun olarak yapılması gerektiğini beyan etmektedir.

Kıbrıs problemi henüz çözülmemişken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin; hidrokarbon aktivitesi üzerinden yarattığı gerginlik ve uyguladığı politikalar, devam etmekte olan barış görüşmelerine zarar verip tehlikeye atmış bulunmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, adanın çevresinde yapılacak tüm petrol ve doğalgaz faaliyetlerinde taraf olması, keşfedilecek hidrokarbonlar ve bunlardan sağlanacak kazançlardan hak sahibi olması yadsınamaz bir gerçektir. Türkiye Cumhuriyeti; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve insiyatiflerinin göz ardı edilmesi karşısında, sorumlulukları ne gerektiriyorsa yapmaya devam etmelidir. Bunun için de, sahip olduğu maddi ve beşeri varlıklar kapsamında; özellikle uzman kuruluşlar ve iş gücünü, koordineli ve olabildiğince geniş bir katılımla, bir harmoni içinde kullanmalı ve yönetmelidir.

Türkiye, kamu ve özel sektördeki tüm temsicileri ile; kendi deniz alanları ve Lübnan, Suriye deniz alanlarında bu yıl sonunda yapılacak hidrokarbon arama ruhsat ihalelerine girmeli, ruhsatlarda pay sahibi olmanın yollarını aramalıdır.

Doğu Akdeniz'deki ekonomik paylaşım, uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, kıyıdaş ülkelerin ortak uzlaşısı ile tüm bölge halklarının yararına, çevreye duyarlı bir yapıda sağlanmalıdır.

TÜRKİYE PETROL JEOLOGLARI DERNEĞİ (TPJD)